Amerika Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisinin (OFAC), Dodik ve kontrolündeki Alternativna Televizyonu'nu, yolsuzluk faaliyetlerine ve Bosna Hersek'in istikrarı ile toprak bütünlüğüne yönelik devam eden tehditlerine yanıt olarak yaptırım listesine eklediği kaydedildi.
Açıklamada, Dodik'in yolsuzlukları ve istikrarı bozan faaliyetlerinin Dayton Barış Anlaşması'ndan bu yana bölgedeki 26 yıllık ilerlemeye zarar verdiği belirtildi.
Dodik'in yönetim yetkilerine el konulması çağrısında bulunarak ve paralel kurumların oluşmasını harekete geçirerek Bosna Hersek'te devlet kurumlarını zayıflattığına işaret edilen açıklamada, Sırp liderin resmi pozisyonunu ise rüşvet ve diğer yolsuzluk yöntemleriyle kişisel servetini artırmak için kullandığı aktarıldı.
Biden yönetiminin kararı, ABD'de Dodik'e ait herhangi bir mülkün veya menfaatin artık bloke edilmesi ve yetkili mercilere rapor edilmesini gerektiriyor.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı da iki üst düzey Bosna-Hersek yetkilisini yolsuzlukla suçlayarak ABD'ye girişlerini engelledi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, "Bu yaptırımlarla beraber, Amerika Birleşik Devletleri, Bosna Hersek'in egemenliğine, toprak bütünlüğüne, demokratik kurumlara ve Bosna Hersek vatandaşları için daha iyi bir geleceğe olan bağlılığını yeniden teyit eder." ifadesini kullandı.
Dodik, yaptırımlarla ilgili daha önce yaptığı açıklamalarda, söz konusu kararları umursamadığını, bunun Sırpları 'gerçek dostları olan Çin ve Ruslara daha da yakınlaştıracağı' yönünde ifadeler kullanmıştı.
Ayrıca Bosna'dan ayrılmanın olası bir savaşı tetikleyeceği yönündeki iddiaları reddetmişti.
Washington'ın bugünkü kararını değerlendiren Dodik, yakın zamanda ABD'ye seyahat etme gibi bir planı olmadığı için endişelenmediğini söyledi.
Sırp lider, 'Bu, bizim değil onların yaptırımları. Kutsal kelam değil. Yaptırımlar yarın kaldırılsa bile Amerika'ya vize başvurusu yapmayı düşünmüyorum." sözleriyle ABD'nin yaptırım listesine girmesi kararını tiye aldı.
