İslami Direniş Hareketi (Hamas)'ın askeri kanadı durumundaki Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde, kahraman Filistin halkına en içten selamlarını iletirken, Filistin halkına yönelik düşmanlığın son bulması konusunda ısrarlı olduklarını ve halklarının üzerindeki zulmün kaldırılması dışında hiçbir şeyi kabul etmeyeceklerini vurguladı. Direnişin güçlü olduğunu ve işgalciye şiddetli darbeler vurduğunu belirtti.
Ebu Ubeyde, gerçekleştirdiği ve Aksa Tufanı'nın başlamasından bu yana 28. konuşması niteliği taşıyan konuşmasında bu savaşın büyük değişimler getireceğini söyleyerek mücahitlerine ve halkına güvence verdi.
Kassam Tugayları'nın mücahitlerinin durumlarının oldukça iyi olduğunu belirterek, savaş sırasında binlerce yeni savaşçının saflarına katıldığını açıkladı.
Ebu Ubeyde, Aksa Tufanı'nın başladığı 7 Ekim'den bu yana 9 ay geçtiğini ve Filistin halkının topraklarına ve kutsal değerlerine bağlılığı nedeniyle İsrail-Amerikan-Nazi saldırısına ve soykırıma maruz kaldığını vurguladı.
Aksa Tufanı'nın işgalin başlangıcı olmadığını, yıllar süren baskı, zulüm ve Siyonist çetelerin insanlara, taşlara, ağaçlara, toprağa ve kutsal değerlere yönelik zorbalıklarına karşı bir patlama olduğunu ifade etti.
Saldırının zirvesine, Filistin halkının varlığını bile tanımayan ve Batı Şeria, Kudüs ve Gazze'de sistematik soykırım uygulayan, 1948'de işgal edilen bölgede de Filistin varlığına karşı sürekli provokasyon uygulamalarına başvuran bir hükümetle ulaştığını belirtti.
Ebu Ubeyde, bağımsız kamuoyu yoklamalarının, Gazze ve Batı Şeria'daki Filistin halkının Aksa Tufanı operasyonunu büyük ölçüde desteklediğini gösterdiğini söyledi.
Herhangi bir dış destek olmaksızın direndiklerini, Gazze'de silah ve teçhizat desteği olmadan savaştıklarını ve halklarının su, gıda ve ilaç olmadan, soykırım savaşı altında direnmeye devam ettiğini belirtti.
Ebu Ubeyde, Gazze'nin modern çağın en büyük özgürlük modeli olarak tarih sayfalarına gireceğini ve dünya çapında her özgür ve direnişçi insana ilham veren bir okul olacağını söyledi.
Halkına, ümmetine ve dünyanın özgür insanlarına seslenerek, dokuz aydır kahramanca savaşan mücahitlerin, işgalcinin hedeflerine ciddi darbeler indirdiğini, ABD ve İngiltere destekli düşman ordusunu yenilgiye uğrattığını belirtti.
En alçak orduyla savaştıklarını belirterek, mücahitlerin her gün işgal ordusuna karşı kahramanca savaştığını ve bu ordunun sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını, güvenli bölgeler ilan ettikten sonra bu bölgeleri bombaladığını ifade etti.
Tarihin işgalcilerin geleceğinin olmadığını haber verdiğini vurgularken, bu ordunun hastaneleri, uluslararası kuruluşları, okulları, sivil barınakları, tarihi alanları, camileri, kiliseleri ve kütüphaneleri kasten bombaladığını söyledi.
Mücahitlerin, Allah'ın yardımıyla her gün yeni taktikler ve yöntemler geliştirerek büyük bir mücadele ruhuyla savaştığını ve Allah'ın onlara büyük nimetler ve kararlılık verdiğini belirtti.
Kassam Tugayları'nın tüm mensuplarının, kuzeydeki Beyt Hanun'dan güneydeki Refah'a kadar, tüm destek silahlarıyla birlikte savaştığını ve direnişin büyük başarılara imza attığını belirtti.
Ebu Ubeyde, Refah'taki savaşın ve Şucaiyye'deki mücadelenin direnişin gücünü ve işgalcinin başarısızlığını kanıtladığını belirtti.
Netanyahu ve savaş bakanının halklarını yanıltarak Refah savaşının nihai darbe olacağını söylediklerini, ancak bu savaşın sadece sistematik yıkım ve sivil katliamları artırdığını belirtti.
İşgalcilerin Refah'taki mücahitlerden ve direnişten büyük darbeler aldığını ve her yeni sızma girişimine karşı koyulduğunu söyledi.
Mücahitlerin savaşma ve direnme iradesinin büyük olduğunu ve işgalcinin planlarını yıkacak güçte olduklarını ifade etti.
Mücahitlerin yeni nesillerinin direniş ruhuyla dolu olduğunu ve bu neslin işgalci için büyük bir stratejik başarısızlık kaydedeceğini belirtti.
Kassam Tugayları'nın büyük bir güçle direndiğini ve savaş sırasında binlerce yeni mücahidi saflarına dahil ettiklerini, gerektiğinde daha fazla mücahidin katılmaya hazır olduğunu ifade etti.
