Pençşir bugün de ülkenin 34 vilayeti arasında Taliban'ın ele geçiremediği tek vilayet.
Taliban savaşsız çözüm talebine Kuzey İttifakı'nın yanaşmadığını gerekçe göstererek burayı almak için güçlerini seferber ettiğini açıkladı.
Pençşir Ekonomi Departmanı başkanı Abdul Rahman, "İkinci kez Taliban'a karşı direnişe hazırız" diyor.
Taliban Kabil'e girmeden Afganistan'dan kaçan eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani hükümetinde cumhurbaşkanı yardımcısı olan Emrullah Salih de aynı mesajı veriyor.
Eskiden istihbarat servisinin başkanı da olan Salih, Gani'nin ülkeyi terk etmesiyle kendisini "Afganistan'ın meşru geçici cumhurbaşkanı" ilan etmişti.
Salih, Pençşir'in diğer bölgeler için de örnek olduğunu belirterek halkı direnişe katılmaya çağırıyor.
Twitter'da paylaştığı mesajda "Taliban'la asla aynı çatı altına olmayacağım. ASLA" diye yazmıştı.
Geçen hafta Washington Post gazetesine bir mektup yazan Mesud, "Pençşir'i Afgan özgürlüğünün son kalesi olarak savunmaya" söz verdiğini belirterek Batılı ülkeleri "özgürlük davasına yardım etmeye" çağırmıştı.
Peki Pençşir ve onu savunan güçler hakkında ne biliyoruz?
Pençşir'in yüksek uçurumları ve geçitleri, bölgeyi sağlam bir kale haline getiriyor; vadiye heybetli dağların arasında kalan bir boğazdan giriş yapılıyor.
Ortasından bir nehrin geçtiği vadi, Afganistan ile kuzeybatı Pakistan arasındaki Hindukuş Sıradağları'na çok yakın.
Büyük İskender'in ve Orta Asya'nın büyük göçebe fatihlerinin sonuncusu olan Moğol hükümdarı Timur'un orduları için önemli bir geçit olmuştu.
Bölgede zümrüt madenleri, hidroelektrik barajları ve rüzgar çiftliği gibi doğal kaynaklar bulunuyor. ABD'nin yardımıyla bölgede yollar ve başkentten sinyaller alan bir radyo kulesi inşa edildi.
Ancak ekonomik anlamda ülkenin en önemli bölgelerinden biri değil.
150 ile 200 bin arasındaki nüfusun neredeyse tamamı Tacik kökenli ve Farsça konuşuyor. Tacikler Afganistan'daki 38 milyon nüfusun yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.
Bu topluluk tarihsel olarak hep Taliban karşıtı oldu.
Tarihi Penşir Direnişini İlham Olur mu?
Afgan "mücahit" Ahmed Şah Mesud, Pençşir'in direniş tarihinde önemli bir Taliban karşıtı figür olmuş; 1980'lerde ve 1990'larda bölgede özerklik mücadelesine öncülük etmişti. 2001'de ABD'deki 11 Eylül saldırılarından iki gün önce suikastı sonucu öldürüldü.
"Pençşir Aslanı" (Pençşir "beş aslan" anlamına geliyor) lakaplı Mesud'un posterlerini Afganistan'ın her yerinde görmek mümkün.
BBC muhabiri Aman, "Pençşir, Afgan-Sovyet savaşı sırasında (1980'lerde) Ahmed Şah Mesud tarafından bir kale gibi kullanıldı" diye anlatıyor.
Taliban'ın iktidarda olduğu 1996 - 2001 arası dönemde de Taliban ile çeşitli "mücahit" gruplar arasındaki savaşta da bu bölgenin önemli olduğunu belirten Aman, "Mesud'un 2001'de ölümünden bu yana bölge, Taliban'a karşı mücadelede direniş mirasını sürdürdü" diyor.
Ahmed Şah Mesud birçok Afgan açısından saygı duyulan bir figür.
Cumhurbaşkanı olduğu dönemde Hamid Karzai Mesud'u ulusal kahraman ilan etmişti. 2012'den bu yana da ölüm yıl dönümü olan 9 Eylül, Şehitler ve Ahmed Şah Mesud'un Günü olarak anılıyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Emrullah Salih, Mesud'a olan bağlılığını açıkça ilan etmişti.
Pençşirli ve Tacik kökenli olan Salih, 1990'larda Taliban'a karşı mücadele veren Kuzey İttifakı'nın üyesiydi.
Oğul Mesud Batı'dan Destek İstedi!
Şimdi de vadideki direnişe onun 32 yaşındaki oğlu Ahmed Mesud öncülük ediyor.
Sosyal medya platformlarında dolaşan 16 Ağustos tarihli olduğu belirtilen görüntülerde Salih ve Mesud'un birlikte görülmesi aralarında bir ittifak olduğunu gösteriyor.
Geçen hafta Washington Post gazetesinde yayımlanan bir makalede Mesud, savaşçılarının Afgan ordusu ve özel kuvvetlerinden askeri destek aldığını açıkladı.
Mesud, "Babamın zamanından beri sabırla biriktirdiğimiz mühimmat ve silahlarımız var; çünkü bu günün geleceğini biliyorduk" dedi ve ekledi:
"Taliban'a karşı Mücahit direnişi şimdi başlıyor, ama yardıma ihtiyacımız var.
"Taliban savaş ağaları saldırı başlatırsa, elbette bizim sağlam direnişimizle karşılaşacaklar. [...] Yine de askeri güçlerimizin ve lojistiğin yeterli olmayacağını biliyoruz. Batılı dostlarımız bize gecikmeden tedarik sağlamanın bir yolunu bulamazlarsa hızla tükenecekler."