Muslim Port Haber Merkezi | Yunus Emre Kaynak
Pakistan'ın başkenti İslamabad'da gerçekleştirilen 48. İİT bakanlar toplantısında özel konuk olarak Çin Dışişleri Bakanı davet edilmişti.
Uygur aktivistler, Çin Dışişleri Bakanının İİT toplantısına katılımını eleştirdi ve kuruluşa, içinde bulundukları kötü durum hakkında konuşmadıkları için kınamada bulundu.
İki günlük zirve Salı günü başladı ve "Birlik, adalet ve kalkınma için ortaklıklar kurmak" başlığı altında başlatıldı.
Riyad merkezli konferansın ve toplantının gündemini özetleyen basın açıklamasında, Çin'in Sincan bölgesindeki Müslüman topluluğunun içinde bulunduğu kötü durumun ve dışlanmasına, Müslümanları etkileyen çeşitli küresel krizler ve insan hakları ihlallerine değinildi.
İİT açıklamasında ayrıca, Afganistan'ın kötü durumundan da bahsetti. Hindistan tarafından zulüm gören Cammu Keşmir, Yemen, Suriye, Somali, Filistin ve Rohingya Müslümanlarına dair görüşler paylaşıldı.
'Pakistan İle Çin Bölgede İyi İlişkilere Sahip İki Ülke'
İslamabad'a giden Wang Yi'yi Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi karşıladı. Kureyşi, Wang Yi ile görüşmesinde Çin-Pakistan ilişkilerine yönelik olumlu mesajlar verdi. Yi şu şekilde konuştu: "Uluslararası koşullar ve her iki ülkedeki durum nasıl değişirse değişsin, Çin Pakistan'a yönelik dostane politikasına bağlı kalacaktır."
Öte yandan toplantıda yaptığı açıklamada Kureyşi, Çin'in İslam İş Birliği teşkilatı toplantısına katılımından da övgüyle bahsederek bu katılımın "Çin'in İslam ümmetiyle birlikte yürümek istediğine dair açık bir mesaj olduğunu" dile getirdi.
Pakistan ile Çin bölgede iyi ilişkilere sahip iki ülke. Bu kapsamda Pakistan Çin ile başta ekonomi olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürütüyor.
Pakistan'ın Çin ile iş birliği kapsamında Doğu Türkistan'da yaşanan insan hakları ihlallerine tepkisiz kalması dikkat çekiyor.
Pakistan Başbakanı Imran Han, geçen yıl Middle East Eye (MEE) ile yaptığı röportajda şunları söylemişti: "Çinliler [Sincan'da] neler olduğu hakkında bir açıklama yaptı. Ve Çin ile olan ilişkimiz öyle ki, aramızda karşılıklı bir anlayışa sahibiz.
"Bu konuda kamuoyu önünde konuşmuyoruz, ancak kamuoyunda söylemek istediğim tek şey, Uygurlar hakkında konuşmamızı isteyen ülkeler Keşmir'de olup bitenlere karşı neden ses çıkarmıyorlar?"
Ayrıca pazartesi günkü zirvede Han, İslam ülkelerini Çin ile birlikte arabuluculuk yapmaya ve Rusya-Ukrayna savaşına son vermeye çağırdı.
Uygurlardan İİT'ye Eleştiri
Uygur aktivistler, Çin dışişleri bakanının zirveye davet edilmesini şiddetle kınadılar. Uygur dil aktivisti Abduveli Eyüp MEE'ye verdiği demeçte, 'Bu utanç verici' dedi. Kendilerine İslamcı diyemezler. Bunun İslam ile alakası yok çünkü Çin İslam'ı aşağılıyor, İslami gelenekleri yıkıyor ve suistimal ediyor."
Eyüp, Müslümanların adaletsizliğe direnme ve zulme karşı seslerini yükseltme konusunda Hz. Muhammed'i örnek almaları gerektiğini söyledi.
Filistin, Rohingya ve Keşmir topluluklarının yanı sıra Ukraynalılar gibi savaş ve zorluklarla karşı karşıya kalan gayrimüslimlerle de birlikte olduklarını sözlerine ekledi.
"Ama neden Uygurlardan değil de başka konulardan bahsediyoruz? Bu ikiyüzlülüktür. İslam dünyasında zaten kendimizi yalnız hissediyoruz. Zaten ihmal edilmiş hissediyoruz."
Geçen hafta, Uygur aktivistler Çin'in İslamofobi ile mücadele için Birleşmiş Milletler tarafından tanınan uluslararası bir güne eş sponsor olmasını da kınamışlardı.
Zulümler ve İkiyüzlülük
Hollanda'da yaşayan Uygur aktivist Abdugheni Sabit, IOC'yi Çin'in insan hakları sicili konusunda ikiyüzlülük yapmakla suçladı. Dokuzuncu yüzyıl İslam alimleri İmam el-Tirmizi ve Muhammed el-Buhari'ye atıfta bulunarak MEE'ye 'Biz büyük ulemanın torunlarıyız ' dedi. "Fakat Çin'in parası yüzünden bunun hakkında konuşmak istemiyorlar. Şekerleme yapmak istiyorlar."
Pekin ve İslamabad, son yıllarda Çin'in stratejik Kuşak ve Yol Girişimi'nin amiral gemisi koridorunun Pakistan'dan geçmesiyle siyasi ve ekonomik bağları güçlendirdi.
Eyüp, Fransa Cumhurbaşkanının Muhammed Peygamber hakkında karikatürlerin yayınlanmasını savunmasının ardından İmran Han'ın Emmanuel Macron aleyhinde konuştuğunu kaydetti. İmran Han'ı çifte standartla suçlayarak, "Çin'de Peygamber'in adı kısıtlandı ve [Han] hiçbir şey söylemedi" dedi.
Komşu ülkesinde üç milyona yakın insan toplama kamplarında, tecavüze uğradı, kısırlaştırıldı ve domuz eti yemeye zorlandı' diyen Eyüp, "Utanç verici ve ikiyüzlü. Pakistan halkı bu kişiyi nasıl seçti bilmiyorum' dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konferansta yaptığı konuşmada, dünyadaki farklı Müslüman toplulukların mücadelelerini sıralarken Uygurların içinde bulunduğu zor duruma da değindi.
Abdugheni Sabit, sözleri memnuniyetle karşılayarak, "Bütün Müslüman ülkelerin onun peşinden gitmesini ve Uygur kardeşlerinin haklarını savunmak için ayağa kalkmasını diliyorum" dedi.
Komünist Çin hükümeti, bir milyondan fazla Uygur Müslümanı gözaltına almak, kamplara hapsetmek ve bazılarının "soykırım" olarak nitelendirdiği ihlallere maruz bırakmakla suçlanıyor. Çin ise, tüm iddiaları reddetmeye devam ediyor.