Muslim Port Haber Merkezi | Yunus Emre Kaynak

20 Mart 2003’te Amerika ve İngiltere’nin öncülüğündeki Çok Uluslu Koalisyon Kuvvetleri’nin Irak’a girmesinin üzerinden 17 yıl geçti. 

Saddam Hüseyin'in biyolojik silahlar ürettiği iddiasıyla başlatılan işgal, ülkeye sözü verilen "demokrasi" yerine iç savaş, terör ve kaos getirdi.

Irak’a işgalden önce ambargo uygulanırken, sonrasında da ekonomik, kültürel ve toplumsal anlamda büyük tahribatlar yaşandı.  Ülkenin alt yapısı büyük zarar gördü, vatandaşlara verilen hizmetlerde ciddi aksamalar meydana geldi. 

“İkinci Körfez Savaşı” olarak da kabul edilen Irak’ın işgali, koalisyon güçleri tarafından “Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu” olarak kabul edildi.  

Paramiliter grupların ağırlıklı olarak yer aldığı lokal çatışmaların ardından, 9 Nisan'da başkent Bağdat tamamen düştü. Kuzeyde de TBMM'nin tezkereyi geçirmemesi nedeniyle yaşanan gecikmelere rağmen 10 Nisan'da Kerkük, 11 Nisan'da Musul ele geçirildi. Saddam yönetiminin en büyük kalesi Tikrit de 13 Nisan tarihinde kontrol altına alındı. Takip eden süreç içerisinde Irak direnişi Felluce gibi birçok şehirde ağır savaşlara sahne olacak yerel ayaklanmalar ve saldırılar tertip etti.

1 Mayıs'ta ABD başkanı Bush savaşın büyük kısmının sona erdiğini ilan etti. Kısa bir süre sonra, 13 Aralık tarihinde Saddam Hüseyin yakalanarak yargılandı. Saddam yaklaşık 3 sene sonra, 30 Aralık 2006 tarihinde idam edilecekti.

Irak'ın işgalinin ardından ülkede ağırlıklı olarak Sünni ve kısmen Şii silahlı gruplar tarafından ABD ve İngiltere öncülüğündeki güçlere karşı kapsamlı bir direniş hareketi başlatıldı. ABD koalisyonunun hiçbir zaman tam olarak sona erdiremediği silahlı direniş, koalisyon güçlerine ciddi kayıplar verdirdi. Yaklaşık 8 yıllık savaşın ardından ABD, 2011 yılının sonunda ülkeden çekildi. Askeri işgal sürecinde hava saldırılarında ölen siviller, Ebu Gureyb gibi cezaevlerinde yapılan işkenceler, yaygın insan hakları ihlalleri, yasaklı silahların kullanımı gibi birçok olay akıllara kazındı.

ABD'nin çekilmesinin ardından Irak, işgalin sebep olduğu çatışma ve kaos ortamından halen kurtulabilmiş değil. 2003 yılında başlayan ve etkileri günümüze dek süren işgalin doğrudan ve dolaylı olarak milyonlarca sivilin ölümüne sebep olduğu tahmin ediliyor.

15 Aralık 2013’te biten savaş için, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry sonradan itiraf niteliğinde bir açıklama yapmıştı. Irak’taki savaş kararının vahim bir hata olduğunu söyleyen Kerry 2014 yılında verdiği bir demeçte şu ifadeleri kullanmıştı:

"Irak savaşının vahim bir hata olduğunu ve ABD yönetiminin Irak savaşının yol açtığı problemlerle bugün dahi uğraşmak zorunda kaldığını düşünüyorum. Savaşın o günlerden bugüne getirdiği çok büyük kalıntılar var. Verilen kararın ardından bölgenin üstüne çöken kara bir bulut adeta. Şimdi çok yoğun biçimde çalışıyoruz.“

Irak'a Getirilen Sözde "Özgürlük Operasyonu"

Irak'a "istikrar ve demokrasi" getirileceği vadedilen operasyona "Irak'ı Özgürleştirme Operasyonu" adı verildi. Ancak bu askeri müdahale çıkartılan mezhepsel savaş ve terör eylemlerinden dolayı yüz binlerce sivilin hayatını kaybetmesi, milyarlarca doların harcanması ve son olarak terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkmasına zemin hazırladı.

İşgalin ardından ülkede mezhep savaşı ve terör eylemleri had safhaya ulaştı. 

“Özgürlük Operasyonu” adı altında başlayan işgal ile ülke tam bir kaos alanına döndü. Ülkede milyonlarca can kaybı yaşandı. 

Amerika İşgalinden Önce Mezhep Ayrılığı Yoktu

Irak’lı gazeteci Amir El-Kubeysi Türkiye’de katılmış olduğu bir konferansta Irak’ta mezhepsel ayrılıkların Amerika işgaliyle birlikte ülkeye baş gösterdiğini anlattı.

Saddam Biyolojik Silahlara Sahip İddiası

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, 5 Şubat 2003'te BM Güvenlik Konseyi'nde konuştu, iddiayı ortaya attı.

"Saddam Hüseyin'in biyolojik silahlara sahip olduğundan hiç şüphe yok ve daha fazlasını üretebilecek kapasiteye sahip."

Biyolojik Silahtan Eser Yoktu

İddiaların aksine, BM Silah Denetleme Komisyonu Başkanı Hans Blix 14 Şubat 2003'te hazırladığı raporda, Irak'ta incelemelerde bulunan ekibinin herhangi bir biyolojik silah bulamadığını açıkladı.

ABD ve İngiltere, Irak'ın işgali için BMGK'ya yeterli kanıtları sunamadı.

Işid, Amerika'nın İşgalinden Sonra Ortaya Çıktı

Kurtarıcı olarak gelen yabancı bir ülkenin, bir ülkeyi işgal etmesinin, o ülkeye yarar değil zarar getirdiği önü sürülerek, bugün Irak'ta yaşananların herkese ders olması gerektiği dikkati çekildi. Saddam'ın devrilmesinden sonra Irak'ın yabancıların işgali altında olduğu ve İŞID belasının bu ülkelerin ortaya çıkardığı öne sürüldü.

Irak'a "istikrar ve demokrasi" getirileceği vadedilen operasyona "Irak'ı Özgürleştirme Operasyonu" adı verildi. Ancak bu askeri müdahale yüz binlerce sivilin hayatını kaybetmesi, milyarlarca doların harcanması ve son olarak terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkmasına zemin hazırladı.

13 Yıllık Ambargo

BM Güvenlik Konseyi, bu dönemde ABD ve İngiltere'nin engellemeleri nedeniyle Irak'ın tüm itirazlarını geri çevirdi.

Irak'ta 13 yıl boyunca uygulanan ağır ambargo nedeniyle kötüleşen ekonomik durum, halkın hayat standartlarını dramatik bir şekilde aşağıya çekti; ülke altyapısı büyük zarar gördü, vatandaşlara hizmetlerde ciddi aksamalar meydana geldi.

Saddam’ın Heykelleri Yıkıldı

Irak'a giren güçler kısa süre içinde, 9 Nisan'da başkent Bağdat'ta kontrolü sağlayıp, Firdevs Meydanı'nda yer alan Saddam Hüseyin heykelini devirdi.

Operasyonlar henüz yer yer devam ederken, BM Güvenlik Konseyi 22 Mayıs'ta, ABD ve İngiltere'nin Irak'ı işgal etme hakkını tanıyan bir karar çıkardı.

Ülkenin tamamını ele geçiren koalisyon güçleri, 13 Aralık 2003'te Saddam'ı doğduğu Tikret'te yer altında gizlenirken yakaladı.

Saddam'ın ailesiyle Baas rejiminden birçok üst düzey yetkili Ürdün'e kaçarak iltica etti. Hükümet ve ordunun tamamı lağvedildi.

Saddam İdam Edildi

ABD'den yaklaşık iki yıl görev yapacak Paul Bremer, Geçici Koalisyon Yönetimi'nin başkanlığını yaptı.

Saddam Hüseyin, çeşitli suçlardan yaklaşık 3 yıl boyunca yargılandıktan sonra 30 Aralık 2006'da idam edildi.

Savaşın Faturası Sivillere Kesildi

Irak'ta işgalle birlikte başlayan ABD askerlerinin varlığı yaklaşık 9 yıl sonra, 18 Aralık 2011'de son buldu.

Ülkeyi kanlı bir kaosa sürükleyen işgal, sayıları net olarak bilinmemekle birlikte binlerce sivilin hayatını kaybetmesine, çok daha fazlasının göç etmesine yol açtı.

200 Bin Sivil Can Verdi

Irak Sağlık Bakanlığı'nın verileri üzerinde çalışma yapan bağımsız "Iraqcountybody" organizasyonuna göre, Irak'ta 2003-2011 yılları arasında çatışmalardan kaynaklı yaklaşık 120 bin sivil hayatını kaybetti.

Aynı organizasyonun verilerine göre, 2018'e kadar hayatını kaybeden sivillerin sayısı 200 bine ulaştı. Resmi olmayan rakamlara göre bu kaybın günümüze kadar milyonlarla ifade edildiği belirtiliyor.

 

IŞİD Terörü ve 5 Milyon İç Göçmen

Mayıs 2014'te yapılan ikinci genel seçimlerde, hiçbir grup hükümeti kurma çoğunluğunu elde etmese de, başbakanlığa Maliki'nin partisinden daha ılımlı politikacı olarak bilinen Haydar el-İbadi getirildi. "IŞİD işgali" ve ardından gelen "ekonomik kriz", yeni başbakan ve ülke halkının karşılaştığı en zor imtihanlar arasında yer alıyordu. 

Irak'ta işgalin neden olduğu çatışma, kaos, yolsuzluk iddiaları nedeniyle terör örgütleri ülkede kolay bir şekilde yuvalanıp faaliyet göstermeye başladı. Irak'ta Sünnilerin çoğunlukta olduğu bölgelerde hızla yayılan terör örgütü IŞİD, 10 Haziran 2014'te ülkenin en büyük ikinci kenti Musul'u hiçbir direnişle karşılaşmadan kolayca ele geçirdi. 

ABD'nin 3 yıl öncesinde terk ettiği Irak'ta büyük yıkımlara yol açan IŞİD, ülkenin üçte birine tekabül eden Musul, Enbar, Salahaddin vilayetleriyle Diyala ve Kerkük'ün bir kısmında hakimiyet sağladı.

Irak güçleri, girdiği amansız savaşta Salahaddin kent merkezi Tikrit'i 2015 yılında ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin hava saldırıları desteğiyle IŞİD’den geri aldı. Irak yönetimi, 2016'da da Enbar'a bağlı Felluce'de kontrolü yeniden sağladı.

Ülkenin en büyük ikinci kenti Musul ise 9 ay süren operasyonlar sonucu Temmuz 2017'de IŞİD’in elinden alınabildi. IŞİD’le en yoğun savaşın yaşandığı Musul, "hayalet kent" olarak ele geçirildi.

Irak Başbakanı İbadi, 18 Aralık 2017'de bilançosu çok ağır olan askeri operasyonlar sonucu IŞİD’in ülkedeki varlığının ortadan kaldırıldığını duyurdu. Örgütün varlığından dolayı çoğunluğu Sünnilerden oluşan 5 milyonluk bir iç göçmen dalgası yaşandı. Musul, Enbar ve Salahaddin vilayetlerinde bedeli 80 milyar doları bulan büyük yıkımlar meydana geldi. Bunun yanında on binlerce sivil hayatını kaybetti.

Ülke Bölünme Eşiğine Geldi

Irak'ta işgalin yol açtığı bunca olumsuzlukların içerisinde, ülke bir de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) eski Başkanı Mesut Barzani'nin 25 Eylül 2017'de "bağımsızlık referandumu"yla ayrılmanın eşiğine geldi. Irak merkezi yönetimi bunun üzerine aynı yıl Ekim ayında Kerkük ve tartışmalı bölgelere askeri güç kaydırarak, oralarda 14 yıllık Kürt Peşmerge varlığına son verdi.

Yaşananlar üzerine siyasi olarak yalnızlaştırılan Mesut Barzani, 29 Ekim'de bölgesel yönetimin başkanlığını bıraktığını açıkladı.

Irakta Gerçekleşen Her Şey Amerika İradesine Göre Şekilleniyor

El Khafaji isimli bir uzmana göre, “Irak'ta gerçekleşen ve gerçekleşecek olan her şey Amerikan iradesine göre şekilleniyor” dedi.

Irak'ın iki ülke tarafından yönetildiğini idda eden El Khafaji, bir yandan Amerikan işgali, diğer yandan İran işgali. Bu iki ülke Irak'tan ellerini çekmediği sürece Irak'a huzur gelmeyeceğini söyledi.

Amerika'nın 5 Bin Askeri Irak'ta 

Obama'nın 2011 sonunda açıkladığı geri çekilme kararına rağmen, IŞİD’e karşı savunmasız ve etkisiz kalan Irak ordusu ve Peşmerge güçlerine destek amacıyla 2014 yılında ABD askerleri tekrar Irak'a döndü. 

ABD Savunma Bakanlığı'ndan Aralık 2017'de yapılan açıklamaya göre, ülkenin çeşitli bölgelerinde askeri üsleri yer alan ABD'nin Irak'ta yaklaşık 5 bin 200 askeri bulunuyor. ABD askerleri doğrudan çatışmalara girmek yerine daha çok askeri danışman statüsünde görev yapıyor.

Erbakan Hoca’nin Türk Vatandaşlığından Attığı Yahudi Simon Kıbrıs Gündeminde Erbakan Hoca’nin Türk Vatandaşlığından Attığı Yahudi Simon Kıbrıs Gündeminde

ABD, Irak'taki El Kaim Üssünü Boşalttı

ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinden yapılan açıklamada, "Koalisyon bugün El Kaim üssünü Irak güvenlik güçlerine devretti." denildi.

ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinden yapılan açıklamada, "Koalisyon bugün El Kaim üssünü Irak güvenlik güçlerine devretti." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, DEAŞ ile mücadelede başarı sağlandıkça ABD'nin bu yıl boyunca Irak'ta bulunan üslerindeki varlığında değişiklikler yapacağı bildirildi.

Söz konusu transferin son zamanlarda ABD askerlerinin konuşlu olduğu üslere roketli eylemlerin düzenlenmesinin ardından gelmesi dikkat çekti.

İran Amerika Çatışması

3 Ocak 2020 tarihinde Irak'ın başkenti Bağdat'ta havaalanına düzenlenen füze saldırısında İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile İran yanlısı Haşdi Şabi örgütünün Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el Mühendis ve Haşdi Şabi Halkla İlişkiler ve Protokol Sorumlusu Muhammed Rıza Cabiri’nin öldürüldüğü bildirildi. Pentagon, Süleymani'nin ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatı ile öldürüldüğünü açıkladı. 

Irak’ta Amerika Üssüne Füzeli Saldırı

Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ile başlayan İran-Amerika çatışması, İran’ın Amerika üslerine düzenlediği roketli saldırılar ile devam etti. Bu saldırılarda 2 Amerikan ve 1 İngiliz askeri öldü. Amerika saldırılara karşılık verdi.

Irak'ta ABD askerlerinin konuşlu olduğu Taci Askeri Üssü'ne bir hafta içinde ikinci defa füze ile saldırı düzenlendi.

Yerel medyaya konuşan Iraklı güvenlik yetkilileri, Bağdat'ın kuzeyindeki Taci Askeri Üssü'ne katyuşa füzelerle saldırı düzenlendiğini ifade etti.