Muslim Port Haber Merkezi | Yunus
Emre Kaynak
Trump’ın Danışmanı Roger Stone'un soruşturmalarının bir parçası olarak yüzlerce yeminli ifade kamuoyuna açılmıştı. Birkaç basın kuruluşunun açıklama yapılması için dilekçe vermesinin ardından FBI tarafından bazı belgeler ilk kez yayınlandı.
Ajanların yeminli ifadeleri İşgalci
İsrail Devletine ve Netenyahu’ya atıfta bulundu. ‘Ekim sürprizi’ olarak
adlandırılan bir belgede belirsiz bir müdahalenin nasıl olduğu açıklandı. Bu’
sürpriz 'in 2016 seçim kampanyasına öncülük eden Trump lehine Hilary Clinton'a
zarar vermek için bir manevra olduğu aktarıldı. Belgelerde çoğu detayın ise
karartıldığı belirlendi.
Belgelerden birine göre de, Trump’ın danışmanı Stone muhafazakar yazar Jerome Corsi ile görüşme ayarlamış ve İsrail bağlantısı üzerine konuşulmuştu.
Gizli Bir Temasla Netenyahu İle Görüştü
20 Ağustos 2016 tarihinde Corsi,
Stone'a yazmış ve İsrail'in Ekim 2016'da ne yapmayı planlayıp planlamadığına
karar vermek için (karartılmış) bir temasla görüştüklerini söylemişti.
28 Haziran 2016 tarihinde,
beyannamenin farklı bölümünde ise gizlenen bir temas “Roma’da Başbakan ile acil
görüşmeden sonra Washington DC'ye geri dönüyorum. Çarşamba gecesi sizinle
ve Perşembe günü New York'ta Trump ile buluşmalıyız” şeklinde ifadeler yer
aldı.
Temasın kimliği beyanında
karartılmış olsa da, hakkında "Başbakan" olarak ifade edildi. Globes
ise, ‘Başbakan'ın yani " İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun, 27
Haziran'da Roma'da olduğunu iddia etti.
Dikkat çeken bir ayrıntı da
Netanyahu'nun Roma'daki toplantısının içeriğinde Türkiye ile uzlaşma konusunun
olduğu ileri sürüldü.
8 Temmuz'da, başka bir e-postada da
bir kişi şöyle yazıyor: "Hey Roger, Trump ile yeni bir toplantı planlamayı
başardınız mı? Başbakan hızlı bir karar için çok baskı yapıyor. Yardım için
teşekkürler”.
Danışman Stone ise, hasta olduğu gerekçesiyle toplantılara katılamayacağını söyleyerek e-postaya cevap veriyordu.
Roger Stone Kim?
Kendini “pis üçkağıtçı” olarak
tanımlayan ve kariyerine 1970’lerin başında Richard Nixon’ın yanında başlayan,
Ronald Reagan ve George Bush için de çalışan Cumhuriyetçi danışman ve lobici.
Sırtında Richard Nixon’ın dövmesini taşıyan Stone’un Başkan Donald Trump ile
geçmişi 1980’lere dayanıyor. Trump’ın yakın arkadaşı ve danışmanı olan Stone,
eski Başkan Barack Obama’nın ABD dışında doğmuş bir Müslüman olduğu iddiasını
da gündeme getiren ilk kişiydi.
Roger Stone Ne Yaptı?
Trump’a başkanlık kampanyası
döneminde danışmanlık yapan Roger Stone, 2017 yılının Eylül ayında, Temsilciler
Meclisi İstihbarat Komisyonu’na verdiği ifadede Rusya’nın başkanlık seçimlerine
olası müdahalesiyle hiçbir şekilde bağlantısı olmadığını söylemişti. Ancak 2019
yılı Ocak ayında FBI, Stone'u Florida'da gözaltına aldı. Özel Savcı Robert
Mueller'in yürüttüğü Rusya soruşturması kapsamında tutuklanan Stone, Trump
kampanyasıyla WikiLeaks ve dönemin Demokrat başkan adayı Hillary Clinton’la
ilgili çalınan özel bilgiler hakkındaki temaslarının içeriği konusunda yalan
söylemekle itham edildi. WikiLeaks, 2016 başkanlık seçimlerinden haftalar önce
Demokrat Parti kampanyasından e-postalar sızdırmıştı. ABD, söz konusu
e-postaların Rus istihbaratı tarafından çalındığını belirtmişti.
Stone Hangi Suçlamalardan Ceza Aldı?
15 Kasım 2019’da yargılanması tamamlanan Roger Stone, Kongre’ye yalan beyanda bulunmak, adaleti engellemek, tanıkları yalan ifade vermeye zorlamak ve rüşvet vermek dahil toplam yedi maddeden ceza aldı.
Trump Ne Diyor?
Geçen Kasım ayında Stone’un suçlu
bulunmasına Twitter’dan tepki gösteren Trump, istenen cezanın bildirilmesi
sonrası geleneği bozmadı.
Trump’ın, 11 Şubat gecesi “Bu durum korkunç ve hiç adil değil. Adaletin böyle yanlış uygulanmasına izin veremeyiz’’ mesajıyla başlayan yorumları, dokuz yıllık cezanın gülünç olduğu, cezayı isteyen savcıların davadan çekilerek “kaçtığı’’ yönündeki mesajlarla devam etti. Donald Trump, cezanın hafifletileceği haberleri üzerineyse Adalet Bakanlığı’nı ve Bakan William Barr’ı kutlayan mesajlar paylaştı.
ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs'ü İsrail'in Başkenti Olarak Tanımıştı
ABD Başkanı Donald Trump, kirli kampanya sürecinin ardından Başkan seçilmesiyle birlikte İslam dünyasından gelen tüm tepkilere karşın Kudüs'ü İsrail'in resmi başkenti olarak tanıdığını ve Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınacağını açıklamıştı.
Trump'ın Orta Doğu Planı: Kudüs Bölünmemiş Bir Şekilde İsrail'in Başkenti Olacak
ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail ile ilişkileri Başkanık sürecinde de artarak devam etti. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile birlikte "Yüzyılın Planı" adını verdiği sözde Ortadoğu 'barış planı'nı açıklamıştı. Planda Kudüs'ün bölünmemiş bir şekilde İsrail'in başkenti olması öngörülüyor. Filistin'e 'koşullu' bir bağımsız devlet öngörülüyor, koşulların yerine getirilmesi için 4 yıllık bir süre tanınıyor.
"Ben İsrail İçin Çok Şey Yaptım"
Trump, planı açıklarken sık sık
İsrail'in güvenliğine vurgu yapıp, "Gece kulüplerine saldırılar,
otobüslere bombalı saldırılar bir daha geri gelmeyecek. Ben İsrail için çok şey
yaptım. ABD Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıdım. GolanTepeleri'ni İsrail toprağı
olarak tanıdım. Belki de en önemlisi İran'la yapılan korkunç anlaşmadan ABD'nin
çıkmasını sağladım." dedi.
Plan doğrultusunda Filistinliler için de bağımsız bir devlet olma şansının ortaya çıkacağını savunan ABD Başkanı, Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas'a da "Sayın Abbas bu toprakları alın ve kendi devletinizi kurun. Yıllardır gelişemiyorsunuz. Filistin bu planla sonunda bağımsız ve harika bir devlet olsun. Sayın Abbas barış yolunu seçerseniz Amerika ve diğer ülkeler barış yolunda size destek olacak." çağrısını yaptı.