Myanmar’ın
Rakhine (Arakan) eyaletinde gerçekleştirilen Müslüman katliamlarından sonra
halkın büyük bir kısmı evlerini terk etmek zorunda kalmış ve çoğunlukla
Bangladeş’in sınır kısmında yer alan Cox’s Bazar’da oluşturulan kamplara
yerleştirilmişlerdi. İngilizlerin bölgeden çekilmesiyle beraber hızlanan etnik
sorunların Müslümanlar için soykırıma dönüşme süreci Dünya tarafından
sessizlikle izlenmiş, Türkiye ve bazı diğer devletler dışında reaksiyon
gösterilmemişti. Meselenin aslında bölgedeki enerji kaynaklarının bölgenin güçlü
ülkeleri tarafından paylaşımı ile ilgili olduğu ve etnik hususların buna kılıf
olarak kullanıldığı öne sürülmüştü. Sınıra gittiğimizde yanan köylerden çıkan
dumanların görünür olması bizi dehşete düşürmüştü. İşte bu katliam bugün
unutulmaya yüz tutarken Afrika’nın cesur bir ülkesi olan Gambiya bir tokat gibi
çarptı geçmişin unutulmadığını suspus olan devletlere.
İslam İşbirliği Teşkilatı adına Hollanda Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na başvuru yapan Gambiya’nın Adalet Bakanı Abubacarr Tambadou kampları ziyaret ettikten sonra soykırımın gerçek manada ne kadar büyük olduğunu daha iyi anladığını söyledi. Yaşananları Ruanda soykırımına benzeten Tambadou, Myanmar yönetiminin Rohingya etnik grubunu tamamen yok etmek istediğini söyledi.
Myanmar’ın
ironik şekilde Nobel Barış Ödülü sahibi lideri Aung San Suu Kyi ise daha önce
olduğu gibi iddiaları reddetti. Uluslararası Adalet Divanı, Myanmar’ın Rakhine
eyaletindeki Müslümanlara yönelik soykırımın durdurulması ve engellenmesi adına
gerekli tedbirlerin alınmasına hükmetti. Divan, bu tedbirlerin alındığı ve
gerekli güvenliğin sağlandığına dair Mynamar’ın Gambiya’ya 4 ay içerisinde
rapor vermesini kararlaştırdı.
Bu karar, bugüne kadarki canları geri getirmeyecek ve yapılan zulmü hafızalardan silmeyecek ancak Gambiya’nın yaptığı bu atak övgüyü sonuna kadar hak ediyor. Gambiya Başkan Yardımcısı Isatou Touray’ın ülkesini tanımladığı gibi, “Gambiya küçük ama kıtada ve kıtanın ötesinde insan hakları konusunda sesi gür bir ülke.” 22 yıllık iktidarı sona eren Başkan Jammeh’in görevi bırakmayı reddettiğinde sergilenen tutum, Arakan meselesindeki bütüncül desteği ve uluslararası alandaki diplomasi girişimiyle yeni bir Gambiya var Batı Afrika’da. 11.386 kilometre ötelerindeki Rakhine Eyaleti’ndeki Müslümanlar için mücadele veren bu ülke, Tambadou’nun dediği gibi Dünya’ya silah gücü ve ekonomik güç olmadan da bir şeyler yapılabileceğini gösterdi.
Afrika ülkelerinin diplomasi alanındaki gelişmeleri kıta adına umut verici. Sınırları sosyolojik faktörler gözetilmeden sömürge güçleri tarafından çizilmiş pek çok ülkenin etnik, siyasi ve ekonomik sebeplerden birbiriyle çatışmaya hazır olduğu ve bazı devletlerin bu hassas meseleleri kaşıyarak kıtada karışıklığın devam etmesini diledikleri bugünkü ortamda, Afrika’nın kendi içerisindeki diplomasi kanallarının genişlemesi ve Dünya meselelerine dâhil olmaya başlamaları gelecek için sevindirici. Zulme uğrayan için verilecek hiçbir mücadele ya da uluslararası alandaki hiçbir diplomatik girişimin boşa olmadığını bir kez daha görmüş olduk. Cox’s Bazar’daki Müslümanlar boşuna “Gambiya! Gambiya!” diye bağırmıyordu geçtiğimiz haftalarda.