İsviçre'nin Cenevre kenti yakınlarında, Birleşmiş Milletler'in onayıyla başlatılan Libyalılar arası diyalog, 'ilk önemli' kararını aldı. Libya Siyasi Diyalog Forumu, geçici hükümeti kurması için 61 yaşındaki milyarder işadamı Abdülhamid Dibeybe'yi seçti.
Oylamada Başkanlık Konseyi'nde yer alacak 3 üye de belirlendi. Başkanlık Konseyi'nin başına da Bingazili Muhammed Yunus Menfi seçildi.
Türkiye'ye yakınlığıyla bilinen yeni başbakan Dibeybe'nin görevi 24 Aralık'taki genel seçimlere hazırlanmak ve aşiret rekabetleri, dış müdahaleler ve bölgesel düşmanlıkların harap ettiği ülkeyi yeniden inşa etmek.
Sürpriz Seçim
Cenevre'de yapılan seçimlerin favorisi, uluslarararası güçlerin de desteklediği İçişleri Bakanı Fethi Başağa ve Tobruk Parlamento Başkanı Akile Salih İsa'nın oluşturduğu listeydi. Ancak Libya'nın batısından gelen temsilciler, Trablus milisleri arasında popüler olmayan Başağa aleyhinde oy kullandı. Hafter yanlıları ise, Mareşal'e meydan okuyan Parlamento Başkanı Salih İsa'ya karşı oy kullandı. Favori adaylar üzerinde uzlaşma çıkmayınca, seçimi 73 oydan 39'unun desteğini alan işadamı Abdülhamid Dibeybe ile Muhammed Yunus Menfi'nin listesi kazandı.
Başbakan Dibeybe, 24 Aralık'ta yapılacak seçimlere kadar, Mareşal Halife Hafter'e karşı 5 yıldır ülkeyi yöneten eski Başbakan Fayez El Saraç'ın yerini alacak. Dibeybe ve Menfi, El Saraç'ın tek başına üstlendiği bu iki görevi, "iki başlı bir yürütme" modeliyle yerine getirecek.
Uzun yıllar devrik lider Muammer Kaddafi'nin yakın çalışma ekibinde yer alan Dibeybe, ülkeye yabancı yatırımları da çekerek dev projelerin gerçekleşmesini sağlamakla görevli Libya Yatırım ve Geliştirme Şirketi'nin (Lidco) yöneticisi idi. Servetini inşaat sektöründen elde eden yeni başbakan, Kaddafi'nin doğum yeri Sirte kentindeki "Bin Ev projesi" gibi, dev inşaat projelerini hayata geçirerek servetini büyüttü.
Batı Memnun
Türkiye'ye yakın olarak bilinen Dibeybe'nin seçilmesinin ardından ABD, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere ortak bir açıklama yaparak, Libya Siyasi Diyalog Forumu tarafından varılan anlaşmadan" memnuniyetini dile getirdi. Açıklamada, "Birleşik Yürütme Gücü, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını, Libya halkının temel kamu hizmetlerine ulaşmasını, gerçek bir uzlaşma programı oluşturulmasını ve ulusal bütçeyi hazırlayarak, ülkenin ulusal seçimlere götürülmesini sağlamalıdır" denildi. Açıklamada ayrıca, Libya'da "istikrarı tehdit edebilecek ya da sürece zarar verilecek" tarafları da uyarma görevi olduğu belirtildi.
Beş batı ülkesi, başbakan tarafından atanacak yeni geçici hükümetin, özellikle cinsiyet, etnik köken ve bölgesel köken açısından "kapsayıcı olması ve tüm Libya nüfusunun temsil edilmesi gerektiğini" savundu. Açıklamada, "Hükümet, silah ambargosunun tam anlamıyla uygulamasını sağlamalı ve tüm paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların derhal geri çekilmesini desteklemelidir " denildi.
Dibeybe'den "Birlik" Mesajı
Seçilmesinin ardından televizyondan Libya halkına hitap eden Abdülhamid Dibeybe, "İdeolojileri, aidiyetleri ve bölgeleri ne olursa olsun tüm Libya halkını dinlemeye ve tüm halkla birlikte çalışmaya hazır olduğunu" belirterek, "ülkenin yeniden inşası için tüm Libyalılar'dan kendisine destek vermelerini" istedi.
Dibeybe, 21 gün içinde geçiş hükümetini kuracak. Hükümetin parlamentodan güvenoyu alabilmesi için de 21 gün daha süresi olacak. BM'nin de öngördüğü bu takvime göre Dibeybe hükümeti en geç 19 Mart'a kadar kurmak zorunda.
Mareşal Hafter'in yönetimindeki Libya Ulusal Ordusu bir açıklama yaparak, Dibeybe-Menfi listesini "yurtsever" bir liste olarak tanımladı ve destek verdi. Libya Ulusal Ordusu'nun Dibeybe-Menfi ikilisine destek vermesi, Tobruk Parlamentosu'ndan güvenoyu alınmasını kolaylaştıracak bir adım olarak değerlendiriliyor.
Libya Ulusal Ordusu'nun, Mareşal Hafter başkanlığında, El Saraç Hükümeti'nin bulunduğu Trablus'a yürümesiyle başlayan ve 2019 yılı Nisan ayıyla 2020 yılı Haziran'ı arasında, 14 ay boyunca süren çatışmalar ateşkesle sonuçlanmış, Türkiye açık bir şekilde BM'nin tanıdığı meşru hükümet olarak kabul edilen El Saraç'ı desteklemişti. Hafter'e muhalefet olan El Saraç'tan kaçan parlamento ise Tobruk kentindeydi. Şimdi Dibeybe'nin yeni kuracağı hükümete güvenoyunu da bu parlamento verecek.
"Türkiye ve Rusya'ya Yakın"
Libya'da başlayan yeni süreçle beraber, şimdi tüm dikkatler, Dibeybe'nin kim olduğuna ve Libya halkının 10 yıldır beklediği barışı sağlayıp sağlayamayacağı sorusuna çevrildi. Fransız Le Monde gazetesi, Dibeybe isminin Kaddafi ile birlikte anıldığını ve pek çok "ihale ya da akçeli işte" isminin geçtiğini yazdı.
Le Monde, "Birbirini tamamlayan kaynakların aktardığına göre, Cenevre'deki oylamaya katılan 74 delege arasında Dibeybe'nin kuzeni Ali Dibeybe de vardı ve oyların kuzenine gitmesi için çok yoğun çaba harcadığı belirtildi. Oyların satın alındığı dedikoduları da yayıldı ancak doğrulanamadı" ifadelerine yer verdi.
Yeni Libya başbakanının "Ankara ve Moskova'ya çok yakın bir isim olduğuna" da dikkat çeken Le Monde, Başbakan'ın ticari çıkarlarının Türkiye ile örtüştüğünü, Dibeybe'nin Libya ile ilgilenen Türk şirketlerinin ülke içindeki temsilcisi olduğunu yazdı.
"Türkiye Gerçek Bir Ortaktır"
Seçilmesinin hemen ardından Anadolu Ajansı'na konuşan Dibeybe de, Türkiye'nin dost ve müttefik bir ülke olduğunu belirterek, "Türk halkı ve devletiyle çok büyük dayanışmamız olacak. Türkiye, müttefik, dost ve kardeşimizdir. Ayrıca Libyalıların gerçek hedeflerine ulaşmasında onlara destek olmak için büyük imkanlara sahip. Türkiye bizim için gerçek bir ortaktır" dedi.
Dibeybe'nin 2017 yılında Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov ve Çeçen lider Ramazan Kadirov ile bir araya geldiğini hatırlatan gazete, yeni Başbakan'ın Moskova ile yakın olduğunu kaydetti. Le Monde'a konuşan yabancı bir diplomat, bu yakınlık için, "Dibeybe'yi bir ideolojiyle sınıflandıramazsınız, o sadece bir milyarder olarak sınıflandırılabilir" derken, bir başka diplomat da, "O bir alışveriş, anlaşma, arkadaşlar arası düzenlemenin adamı" yorumunu yaptı.
Hükümeti Bekleyen Acil Dosyalar
Dibeybe'yi bekleyen en ağır dosya, petrol gelirlerinin paylaşımı konusu. Bu hassas paylaşım, ana petrol kaynaklarının yoğunlaştığı Sirenayka'nın otoriter lideri Mareşal Hafter ile Trablus hükümeti arasında süregelen gerilimin de ana kaynağı.
Bir başka konu da, Libya'da bulunan yabancı askerlerin geleceği. El Saraç'ı destekleyen Türk kuvvetleri Trablusgarp'a, Hafter'e destek olan Rus kuvvetleri ise Sirenayka ve güney Fizan'a yerleşti. Ancak Libya'daki yabancı güçlerin temsilcisi olarak bilinen Dibeybe'nin yabancı askerlerin varlığı konusunda nasıl bir politika izleyeceği henüz bilinmiyor.
Geçen Ekim ayında ateşkesin ardından Doğu ve Batı'dan 5'er askerden oluşturulan "5+5 Ortak Askeri Komisyonu", paralı askerler ve yabancı savaşçıların 3 ay içinde Libya'yı terketmesi çağrısı yaptı. Askeri bazı birlikler ülkeden ayrılırken, Libyalı kaynaklar Türk askeri teknik danışmanların El Vatiye, Rus danışmanların ise Juffra ve El Şati hava üstlerindeki varlıklarını pekiştirdiği bilgisini paylaştı.
BMGK'dan "Gözlemci Heyet" Talebi
Yeni Başbakan seçiminin hemen ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Genel Sekreter Antonio Guterres'ten, Libya'daki ateşkesi izlemek üzere bir gözlemci heyet göndermesini talep etti. BMGK, Guterres'ten, gözlemci heyetin 45 gün içinde, bölgede görev yapan BM Libya Destek Misyonu'nun görev ve yetkisinin değiştirilmesine ilişkin bir rapor hazırlanmasını da istedi.
Guterres, 2020 yıl sonu raporunda, Afrika Birliği, Avrupa Birliği ve Arap Birliği'nden gelen, emekli asker ve sivillerden oluşan, silahsız bir gözlemci grubu oluşturulmasını önermişti.
BM'ye göre, çoğunluğu Rusya ve Türkiye'nin getirdiği savaşçılar olmak üzere, Libya'da halen 20 bin civarında paralı ya da yabancı asker bulunuyor.