Muslim Port Haber Merkezi | Yunus Emre Kaynak
Guardian'ın, vergi kayıtlarını
inceleyen sivil toplum örgütü TaxpayerforCommon Sense (TCS) isimli kuruluştan
aldığı rakamlara göre 1990 yılından bu yana dünyadaki beş büyük petrol
şirketinin 2 trilyon dolar kazandığı ortaya çıktı.
BP, Shell, Chevron ve Exxon'un
bilançoları incelenerek oluşturulan hesaba göre 1990 yılından bu yana Exxon 775
milyar dolar, Shell 524 milyar dolar, Chevron 360 milyar dolar ve BP 332 milyar
dolar para kazandı.
Dünyaca ünlü petrol şirketleri son 30 yılda 2 trilyon dolar para kazandı. Söz konusu para Türkiye'nin yıllık milli gelirinin yaklaşık üç katı ediyor.
Irak İşgali ve Petrol Şirketleri
Irak işgalinin başlamasından
bir yıl önce, dünyanın büyük petrol şirketleriyle İngiliz hükümeti arasında Irak’ın
dev petrol rezervleri üzerinde görüşmeler yapıldığı ortaya çıkmıştı.
Petrol devi Shell, savaşın başlamasından günler önce, Mart 2003’te, Irak petrolü için İngiliz hükümetiyle görüşüldüğü iddialarını reddetmişti. İngiliz petrol devi BP, Irak’ta “stratejik hedefleri” olduğunu reddetmiş, Başbakan Tony Blair ise “petrol komplosu teorisini saçma bulduğunu” ifade etmişti. Ancak Ekim-Kasım 2002 yılına ait belgeler bu açıklamaların tam tersi bir tablo ortaya koydu.
Suriye'de Petrol Savaşları
Suriyelilerin büyük bir kısmı elektrik, doğalgaz ve yakıt için güneş enerjisi gibi alternatif ısıtma yöntemleri bulmaya çalışırken, Rusya ve ABD dahil çatışan taraflar, petrol, doğalgaz ve enerji kaynaklarını ele geçirmek için birbirleriyle yarışıyor.
2012 yılında rejim güçleri ile
silahlı muhalif gruplar arasında çatışmaların yaşanmasıyla Suriye rejimi,
petrol sahalarının çoğunun kontrolünü kaybetmeye başladı. Büyük petrol
şirketlerinin Suriye’den ayrılmasının ardından ülkenin doğusundaki petrol
sahaları, önce Heyet-i Tahriru’ş Şam (HTŞ) sonra da Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kontrolüne geçti. 2013 yılında ise IŞİD,
petrol sahalarını ele geçirmek ve para kaynaklarını güvence altına almak üzere
bölgeye girdi. 2014 yılında IŞİD, başta Deyr-i Zor’daki el-Ömer petrol sahası
olmak üzere Suriye’deki petrol sahalarının çoğunluğunu ele geçirmişti.
ABD Savunma Bakanlığı, IŞİD’in 2015 yılında Suriye’den elde ettiği gelirin aylık 40 milyon doları bulduğunu tahmin ettiklerini açıkladı. İki yıl sonra IŞİD ülkenin doğusundaki bölgelerden atıldı ve petrol sahaları bu kez Washington destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolüne geçti. Bu arada söz konusu petrol sahaları IŞİD’in başlıca gelir kaynaklarını kesmek isteyen ABD’nin hava bombardımanları sonucu büyük zarar görürken, altyapı tahrip oldu.
Trump: Suriye'de Sadece Petrolü Alan Askerlerimiz Var, Petrolü Koruyorlar
ABD Başkanı Donald Trump’ın kısa zaman önce, Suriye’deki askeri varlıkları ile ilgili yaptığı açıklama Irak işgali ve Suriye’deki petrol savaşlarını tekrar gün yüzüne çıkardı. Trump, Suriye’deki ABD varlığı ve İran gerilimi hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu. Suriye’ye gönderilen ABD askerlerine ilişkin Trump, "Benim için Suriye’de askerlerimizi bıraktı diyorlar. Ne yaptım biliyor musunuz? Petrolü aldım. Orada sadece petrolü alan askerlerimiz var, onlar petrolü koruyorlar” demişti.
Suriye Petrolü Nasıl Çalınıyor?
Suriye’nin doğusunda petrol
kuyularını hayali ‘gizli DEAŞ hücrelerine’ karşı koruma bahanesiyle ABD
askerleri ve ABD özel askeri şirketlerin çalışanlarının koruması altında kaçak
yollarla tankerlerle diğer ülkelere götürülüyor. Bu konvoylara saldırı
düzenlenmesi durumunda derhal ABD özel harekât ve hava kuvvetleri devre
giriyor. ABD devlet servislerinin bu ‘özel işletmesinin’ aylık kazancı 30
milyon doları geçiyor.
Uydudan Yakalandı
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, Rusya Savunma Bakanlığı istihbarat uydu görüntülerinin, Fırat’ın doğusunda DEAŞ’lı teröristlerin yenilgisinden önce ve sonra ABD askerlerinin koruması altında aktif olarak Suriye petrolünün çıkarıldığını ve işlenmek üzere tankerlerle Suriye’nin dışına çıkarıldığını ortaya koyduğunu kaydetti. Bölgedeki petrol üretiminin Amerikan yaptırımlarını aşarak Batılı şirketlerin ekipmanlarıyla gerçekleştirildiğini söyleyen Konaşenkov, petrol ihracatının ise ABD’nin kontrolündeki firmalarla sağlandığını aktardı. Konaşenkov, Suriye petrolü kaçakçılığından elde edilen gelirin ise ABD özel askeri firması ve ABD özel kuvvetlerin hesabına gittiğini ifade etti.
ABD “Petrolü YPG/PKK İle Koruyacağız” Demişti
ABD Savunma Bakanlığı’ndan
(Pentagon), “ABD ve ortaklarının DEAŞ’a karşı elde ettiği en önemli
kazanımlardan biri DEAŞ’ın önemli bir gelir elde ettiği Suriye’nin doğusunda
petrol yatakları idi. Bu petrol yataklarının DEAŞ veya diğer istikrar bozucu
aktörlerin eline geçmesini engellemek için ABD olarak, SDG ortaklarımızla
koordineli bir şekilde Suriye’nin kuzeydoğusundaki pozisyonumuzu ek askeri
unsurlarla tahkim edeceğiz. DEAŞ’ın ortaya çıkmaması için gelir akışını
durdurmamız gerekir” ifadesi kullanılmıştı.
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü
İgor Konaşenkov, “Pentagon Şefi Mark Esper’in, “petrol sahalarını DAEŞ’e karşı
korumak için” ABD askerlerinin Suriye’nin doğusunda kalması gerektiği yönündeki
açıklaması şaşırtmamalı” dedi.
“Kaynaklar Suriye’ye Ait!”
Suriye’nin topraklarındaki tüm
petrol ve diğer yeraltı kaynakların DAEŞ’e veya “ABD’nin DAEŞ’e karşı
muhafızlarına” değil, tamamen Suriye’ye ait olduğunu vurgulayan Konaşenkov,
“Uluslararası hukuk ya da Amerikan kanunları olsun hiçbir yerde, Suriye’deki
petrol yataklarını Suriye ve halkından koruma ve savunma gibi ABD askerlerine
meşru görev belirtilmedi ve böyle bir olamaz. Bu yüzden halihazırda
Washington’un yaptıkları, Suriye’nin doğusundaki petrol sahalarının işgali ve
silahlı kontrol altında tutulması, basitçe söylemek gerekirse, uluslararası bir
devlet haydutluğu” ifadelerini kullandı.
“Aylık 30 Milyon Dolar”
Konaşenkov, “Suriye’nin
doğusundaki petrol sahalarından benzin tankerleri, ABD askerleri ve ABD özel
askeri şirketlerin çalışanlarının koruması altında kaçak yollarla diğer
ülkelere götürülüyor. Bu konvoylara saldırı düzenlenmesi durumunda derhal ABD
özel hareket ve hava kuvvetleri devre giriyor. ABD devlet servislerinin bu
‘özel işletmesinin’ aylık kazancı 30 milyon doları geçiyor. Bu aralıksız, ABD
devletinin kontrolü ve vergilerinden arınmış bu finansal akış için Pentagon ve
Langley yönetimi, Suriye’deki petrol kuyularını hayali ‘gizli DAEŞ hücrelerine’
karşı sonsuza kadar korumaya ve savunmaya hazır” şeklinde konuştu.