Bu ilginç başlık bir filme ya da kitaba ait değil ancak bir filmin ya da kitabın konusu olabilecek bir yapının kendine verdiği isim. Uganda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Sudan, Güney Sudan gibi ülkelerin yakından tanıdığı fakat uluslararası gündeme pek malzeme olmayan bir örgüt.
“Tanrı’nın
Direniş Ordusu” (Lord’s Resistance Army), Joseph Kony tarafından dini
motivasyonla kurularak gerilla tipi eylemlerde bulunan ve ABD tarafından da
2001 yılından beri terör örgütü olarak değerlendirilen bir yapıdır. Batı
medyası İslam’ı terörle ilişkilendirebilecek her detayı sürekli gündemde
tutarken, TDO bugüne kadar pek de gündeme gelmemiş, getirilmemiştir. Bunun
nedenini tartışmaya gerek yok. Peki, TDO tam olarak nasıl yapılandı, ne gibi
eylemlerde bulundu ve kimler tarafından desteklendi?
TDO
yapılanmasını anlamak için öncelikle bu yapıyı doğuran Kutsal Ruh Hareketi
(Holy Spirit Movement) grubuna değinmek gerekiyor. Bu gruba daha detaylı bir
yazıda yer vereceğimiz için özet olarak geçeceğiz. Kutsal Ruh Hareketi,
Uganda’nın kuzey kesiminde Alice Lakwena adındaki bir kadın tarafından kurulan
ve silahlı kanadı ile çeşitli saldırılara da girişen bir topluluk. Bu grup
özellikle hükümet güçlerine karşı girdiği çatışmalarla ünlenmiş. 1980’lerde
yakaladıkları bu rüzgar, Lakwena’nın peygamberli iddiasını silahlı gruplarla
birleştirmesi sonucu bölgede etkili olmuş, 1986 yılında, bugünkü devlet başkanı
Yoweri Museveni’nin iktidarı ele alması üzerine Uganda hükümeti ile mücadele
içine girmiştir. Destekçilerine kendilerine yöneltilen mermileri “kutsal yağ”
vasıtasıyla suya çevireceğini iddia ederek moral veren Lakwena’nın hareketi,
kuzeni Joseph Kony tarafından teslim alınmıştır.
Hedefini
On Emir'e göre yaşama olarak niteleyen Joseph Kony, Uganda hükümetine karşı
başlattığı silahlı hareketi (Lord's Resistance Movement/Army) 1987'de kurdu.
Farklı
dönemlerde farklı isimler alan bu oluşum, Tanrı'nın Direniş Ordusu olarak nam
saldı. Böyle kullanışlı bir örgüt elbette ki karmaşık Afrika denkleminde pek
çok farklı etken tarafından kullanıldı. Sudan, Orta Afrika ve Demokratik
Kongo'da 2 milyona yakın insan yurtlarından edildi. Batı ve A.B.D. çok uzun süre
bu drama sessiz kaldı.
2001
yılına kadar süren bu sessizlik baskılarla birleşince TDO terör örgütü ilan
edildi. TDO daha önce dini bir motivasyonla "günahkarlara" karşı
savaş açan Kutsal Ruh Hareketi'nin devamı niteliğindeki T.D.O.'nun bir önceki
versiyonundan farkı şiddeti tüm mücadelesi içerisinde meşru görmesi.
Kony,
gençliğinden beri aldığı Katolik inanç eğitimini Acholi inançları ile
birleştirerek yeni bir nosyon oluşturdu. Kendisinden önce bu tip bir oluşum
olan Uganda Halkın Demokratik Ordusu’nu kuran Odong Latek’ten çeşitli metotlar
öğrenen Kony, TDO’nun askeri yapılanmasını kurmanın yolunu bulmakta çok
zorlanmadı. Kuzey Uganda’da Museveni sonrası kaosu kullanarak çocuk yaştaki
yerel nüfusu kimi zaman kaçırarak kimi zaman ikna yöntemiyle örgütüne katarak
militan sayısını arttırdı. O dönemlerde kendisi için savaşacak insan bulmakta
zorlanması ve maddi yetersizlikler TDO’yu bitiş noktasına getirse de pek çok
örgütün farklı kanallar tarafından kullanılması gibi TDO da farklı ülkelerin iç
ve dış politika malzemesi olarak kendi süresini uzatmayı başardı.
Uganda’nın
Sudan’da faaliyet gösteren Sudan Halkın Özgürlük Ordusu’na (Sudan People’s
Liberation Army) destek vermesi üzerine TDO’ya destek vermeye karar veren
Hartum, bir anlamda düşmanın düşmanı dosttur stratejisinin uygulamıştır. Halkın
Özgürlük Ordusu bir gerilla hareketi olarak başlamış ve Güney Sudan’ın
bağımsızlığında büyük rol oynadığını eklemek gerekiyor. Ülkenin kuruluşundan
itibaren de düzenli ordu haline gelmiştir. Sudan hükümeti, TDO’ya Juba (bugünkü
Güney Sudan başkenti) yakınlarında alan sağlaması ve burada eğitim ve ekipman
desteği vermesi üzerinde TDO, Halkın Özgürlük Ordusu ile de çatışmıştır. 2005
yılından sonra Sudan da TDO’ya verdiği desteği kesmiştir. Bu desteğin
kesilmesinden sonra Uganda ordusu yaptığı operasyonlar ve baskıyla örgüt kuzey
Uganda’dan uzaklaştırmıştır. TDO’nun yerleştiği Garamba’ya yapılan askeri
operasyonlar sonrasında örgüt büyük kayıp yaşamıştır.
Kony,
On Emir ilkelerine bağlı yaşamak isteyen insanlar olarak tanımladığı örgütünü
kısa zamanda iyi askeri eğitimli, silahlı bir güce çevirmiştir. Bu süreçte eski
ordu mensuplarının da hareket katılmasının etkisi olduğu söylenebilir. Eski bir
TDO mensubunun söylediği, “Tanrı’ya
inanan her insan iyi bir savaşçıdır.” cümlesi örgütün propaganda usulüne dair
fikir vermektedir. TDO, silahlı mücadele ideolojisi ve yaptığı terör
eylemlerini meşru göstermek için dini söylemlere sarılmış ve bu şekilde kendi
safında yer alacak yeni militanlar aramıştır. Alice Lakwena’nın takipçilerine
deklare ettiği, kendisinin Acholi halkını günahlarından temizleme misyonu,
sonrasında Kony tarafından tatbik edilmektedir. Eski mensupların örgütten
ayrılmaları halinde Kony’nin ruhunun kendilerine zarar verebileceği düşüncesi,
bu inanç sisteminin silahlı mücadele ile birleştirildiğinde ne çapta zararlar
verebileceğini gözler önüne sermektedir. Örgüt bugün insan gücü açısından
zayıflasa da varlığını devam ettirmektedir. Kony için ABD destekli Uganda
güçleri ile başlatılan arama çalışmaları 2017 yılında durduruldu. Yapılan
açıklamada Kony ve TDO’nun artık bir tehdit teşkil etmeyeceği belirtildi. Ancak
örgütün daha önceki dönemlerde olduğu gibi yeniden hareketlenip bölgesel
saldırılar yapabileceği endişesi henüz taze.
Afrika’nın
farklı bölgelerindeki terör saldırıları uluslararası medyada kendine yer
bulurken TDO saldırıları pek fazla gündeme gelmedi. Bugün örgütün gücü fazla
olmadığı için yeni saldırılar yapamasa da geçmişte de pek gündeme getirildiği
söylenemez. Batı medyasının Boko Haram veya El-Şebab saldırılarını görme
oranıyla, kendisini Hristiyan değerlerine adadığını söyleyen bir terör örgütünü
eleştirme oranı aynı olmadıkça tarafsızlık beklemek hata olur. Terör, kimden ve
nereden gelirse gelsin kötüdür gerçeğiyle yüzleşemeyen Batı, samimiyet sınavını
yine verememektedir. Otuz yılda altmışaltı bin çocuğun kaçırılmasından, yüz bin
kişin ölümünden ve iki milyon insanının evlerini kaybetmesinden sorumlu olan
bir terör örgütünün katliamlarının yeterince yer bulmaması, amaçları benzer
olan başka örgütlere fikri ve maddi alan sağlayabileceğini söylemek mümkün.
Bunun önlenmesi içi her şeyden önce Afrikalı liderlerin kendi aralarında
uzlaşması ve başka ülkelerin iç işlerine yönelik olarak terörü araç olarak
görmekten kaçınmaları gerekiyor.
Diğer
yandan, TDO ve diğer örgütlerin örneklerinde görmekteyiz ki, bir takım güçler, belli
bölgelerdeki etnik, dini, ekonomik çatışma noktalarını örgütler üzerinden
kaşıyarak nemalanma çabası içerisine giriyorlar. Ekonomisi tıkır tıkır işleyen,
terör gibi bir problemi olmayan ve sosyal adaletin sağlandığı bir Afrika’dan
hoşnut olmayacak birileri vardır belki de!
Kaynakça
(HSBA), S. H. (2007, Eylül 8). Lord’s Resistance Army (LRA) . Reliefweb: https://reliefweb.int/sites/reliefweb.int/files/resources/2694C48A4CAA534BC1257832004C08D7-Full_Report.pdf adresinden alındı
Cakaj, L. (2010, Kasım 1). The Lord's Resistance Army of Today. Enough Project: https://enoughproject.org/reports/lords-resistance-army-today adresinden alındı
Thomas, G. (2017, Haziran 5). Hunt for Brutal African Warlord Joseph Kony Ends. CBN : https://www1.cbn.com/cbnnews/world/2017/may/hunt-for-brutal-african-warlord-joseph-kony-ends adresinden alındı
Uganda's mystic rebel leader dies. (2007, Ocak 18). BBC: http://news.bbc.co.uk/2/hi/africa/6274313.stm adresinden alındı